4 Nisan 2010 Pazar

Chuck Vs. The American Hero

5 saatimi beni doğru dürüst dinleme nezaketinde bile bulunmayan bir kıronun karşısına 5 dk çıkabilmek için harcadığımdan, kızgınlığımla yorgunluğumu unutturan bir şey oldu bu bölüm günün sonunda. Barakuda'ya emek verdiği için çok teşekkür ediyorum, ama arkadaşlar iyidir diyorum. 4 bölüm Six Feet Under izleyip 1. sezonu bitirebileceğim sürede bu postu hazırladığım için de hiç gocunmuyorum. Nice değerli saatlerimizi nice değersiz insanlar çalıyorlar çünkü.
Evet felsefeyi bırakıp bölümümüze dönersek:
Ajanlığın ilk günü, selamün aleyküm deyip girer odaya Chuck, sonunda kaçınca katta olduğunu hatırlayıp. Lakin herifler mal işte. General Beckman'ın odası da verem-savaş dispanseri gibiymiş. Neticede NSA de bir devlet dairesi ama bu kadar da olmaz.
Chuck'ın aklını başına getirecek kişinin General Beckman olacağını kim düşünürdü?
"Am i overdoing it? You think i'm overdoing it, i'm overdoing it." Tabii ki abartıyon dostum görücüye gitmiyon ki çiçek çikolata filan almışsın.
 "Do you ever knock, or use the door?" : D
Lover boy sevdiği kızın karşısına çıkar ama kız triplerden trip beğenmektedir. Te allam, adam öldürmüş de, o aşık olduğu saf adam değilmiş artık da. Valla Sarah'ya çifte standart yapıldığını düşünüyordum şu çiftleri değiştirme mevzuunda ama zıvanadan çıktı artık. Saçmalıyor resmen.
"We know everything." Indeed sir, indeed.
Chuck'ın Sarah'ya kavuşması herkesin derdi olmuş vaziyette. Bu alakasız insanları da aynı amaç için bir arada gördük sonunda.
 Hah, sevgi böcükleri de geldi.
Güya Chuck'a moral verip yardım ediyorlar, diğer herifin ne aygırlığı kaldı, ne pantolonu nasıl doldurduğu, ne klaslığı. Garibim Chuck dayanamadı zaten. Yiter ulen sevdiğim kızdan bahsediyoz, yavaş gelin biraz dedi.
Chuck'ın şu çaresiz bakışları beni bitirdi zaten
Chuck'ın 2. denemesi ama Sarah hala kim öldürdü de kim öldürdü. Ebenin hörekesi öldürdü demesi lazım Chuck'ın ama terbiyeli çocuk işte yine çabalıyor mantıklı mantıklı.
Ulan Şaa mısın nesin, Morgan'ı da bok yoluna götürecektin şerefsiz. Kalkan niyetine kullandı çocuğu yav.
Awesome yine yanlış adamın üstüne çullanır.
Her şeyden habersiz tek insan Ellie'nin hesap sorma vakti:
Ellie: Hold on for a minute. You guys expect me to believe that the three of you got my husband beat up and tossed in jail to save my brother's love life?
Casey: We're shocked as you are.
"You are a Bartowski, Chuck. Start acting like one." Hem akıllı, hem güzel, sâfî güzellik.
Chuck ablasından gazı alır ama gördüğü manzara hiç hoş değildir.
- Why are you helping him?
- Cause i know how much you care about him.
Yaa, insanlık gör işte Sarah. Sevdiği kızı en iyi arkadaşından peydahladığı çocuğu için kürtaja götüren Necdet Aygün kadar oldun lan Chuck.
Yakışır en bi gerçek emerikın hiromuza.
Komiksiniz lan, allaan sapıkları sizi.
Hah, öğrendin mi kim öldürmüş karını. Noo tabii ya.
Sarah iki adamı birden kaybettiğini düşünürken...
Chuck gerçekten kahraman olur. Bu resmi soulfrog'a ithaf ediyorum bu arada :)
"I'm gonna kiss you now if it's ok" diyor yav. Bu sahne o kadar güzeldi ki neresini capturelasam bilemedim. Sadede geleyim bari dedim. Çocuk the l-word'lere doyamaz ve kızı öper.
Aslanım Casey, baya baya sever oldu bu Chuck'ı ha.
Bence birbirlerini istasyonlarda bekleyip romantik olmaya çalışmasalar daha çabuk kavuşacaklar ama dizi işte. Bu arada Chuck'ı yazlık kışlık tüm kıyafetlerini o hap kadar valize sığdırmayı başardığı için tebrik ediyorum dünyanın en yüzeysel insanı olarak.
Ve Sarah bir kez daha aşkı için silahından vazgeçer.
Hee, sen daha Daniel de, öttürecek seni herif haberin yok. Ne bok yiyecen bakalım bekliyoruz. Gerçi olan Chuck'a oldu yine. Vay arkadaş ya.

3 yorum:

Joker dedi ki...

sarah nın (senaristlerin suçu elbet, diziyi uzatmak için karakterin içine sıçtılar) dengesizlikleri saçmalıkları adilikleri say say bitmez. tavan yaptı iyice "adam öldürdün" mevzusuyla.. savunanları anlamam imkansız. başka cümle yok gerçi, "ama abi chuck da prag da.." di mi? evet, mavi ekran.. ama chuck da prag da diye lafa girene odunla dalmalı.

atmospheretic dedi ki...

Bölüm herkesi doyurdu zannımca. eskiye gittim,ağlamak için yer arattırdı. İşte Chuck'ta aradığım şey bu benim.. Eskiden (eskiden derken sanki, neyse işte)ufak detayına burun sızlatır, asosyal asosyal üzülürdük battaniyelerimizin içinde. esprilerine yanak ağrıtır, laf koymalarına, hırlamalarına ''heheheyt adamım'' derdik. samimiydi yani. ah bir şeyler eksildi derler ya 3. sezonda da öyle oldu. ama biz chuckseverler en ufak detayı bir tilki edasıyla yakalayıp onun üstünde durduk, ama bu bölüm için diyebilirim ki... '' awesome is awesome'' yukarda saydığım her şey oldu bu bölümde. klişeler yine iş başındaydı, hasiktir git de dedik. ama olmalıydı işte. bu bütün yapıyor her şeyi. senaristler seyirciyle oynamaktan zevk alıyorlar, bir bölümde sarah'ya kızarken diğerinde chuck'a yüklenenler mi ararsınız, casey'den şüphelenenler mi... ama bu bölümde sarah'ya boktan nedenden 'olmaz da olmaz' dedirten senaristlerin sarah'nın pişmanlık duyduğu katilliğini göstermelerine uyuz oldum. e o zaman chuck'ta senin gibi istemeden oldu olmuştur. empati bilirdi bu sarah n'oldu? ''casey kadar tanımıyorsun lan chuck'ı git gözüm görmesin seni'' dedim. casey kadar sevecen, casey kadar eli yüreğinde, casey kadar... öhöh tamam.

bana ithaf edilen kareye gelince sözlükte bir entrygördüm aynen iletiyorum, repledim arkadaşı ayrıca.
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=18631831
stallion deyip duruyorlardı cidden haa.. neymiş arkadaş... yeter bu kadar.

ben bunu post yapsaymışım daha mı iyiymiş ne...

manzanasverdes dedi ki...

Hakkaten arkadaşım ne dolmuşsun öyle. Bi post at rahatla bari :)