13 Eylül 2009 Pazar
We love Yvonne because...
Hayır Sarah Walker'dan bahsetmiyorum. Onu böylesi güzel canlandıran, çoğu zaman kendisine hayran bırakan, zaman zaman karakterin uyuzlukları dolayısıyla uyuz olmamızı sağlayan Yvonne Strahovski'den bahsediyorum. Biliyorsunuz kendisi asıl adı Yvonne Strzechowski olan Polonya asıllı bir Avustralyalı. 30 Temmuz 1982'de Sydney'in bi banliyösünde doğmuş. ABD ve Hollywood'la tanışması Chuck için gönderdiği kasetteki performansının beğenilmesiyle yakın zamanda gerçekleşmiş.
Sözlükler dünyasında yaptığım araştırmalar kendisinin gençliğin yeni platoniklerinden olduğunu göstermekte. Görüntü olarak tabii ki haklılar. Ama bence Yvonne muhteşem görüntüsünü tamamlayan şahane bir kişiliğe ve altyapıya sahip. Kadınların birbirlerine olan kıskançlığı bilinen bir gerçek. Bu yüzden çoğu tartışma platformunda güzel bir kadını beğenmediğini söyleyen kadınlar hemencecik kıskançlıkla itham edilirler. Bu durum da, gerçekten objektif yorum yapanları zan altında bırakır. Mesela bizde Beren Saat, benim güzellik kavramımdan belki, hani güzel olması için her şey var, ama bana bir türlü güzel görünmüyor kendisi. Hazzetmiyorum hiç.
Neyse işte, Yvonne'u seviyorum pek çok. Bir sürü nedenim var bunun için, belgelerimle geldim:
Bildiğin yetenekli bir oyuncu. Üstelik tiyatro okumuş. Olması gerektiği kadar inandırıcı. Bu sahneyi hatırlarsınız. Buna benzer bir de Chuck vs. The Best Friend'de Chuck'ı bomba içeren arabada öldü sanırkenki tepkisi vardır akıllarda yer eden.
Aksiyon sahnelerinde çok başarılı. Bence disiplinli ve işine saygılı olduğunu da gösteriyor bu durum. Bir de oğlan çocuğu tarafını. Kendisi de söylüyor zaten. Bak Sarah(Lancaster) elbisesinin içinde ne kadar güzel, ben yine kot-tişört geldim diyor mesela Comic-Con 2009'da.
Çok doğal. Kasmıyor kendini. Biraz da evinden uzaktaki insanların çektiği yabancılığı çekmiş ilk zamanlar. Geek ne demek yeni öğrendim Amerika'ya gelince diyordu bir programda. Mütevazı bir insan. Duuz puan.
Saçlara bakar mısın? Nerdeyse taramamış. Gayet relax bi insan.
Akıllı ve kendine güvenli bakışlar. Kadın işte.
Her daim güler yüzlü ve sempatik. Bir de, durup durup espriyi patlatabilen bir insan. Ki en sevdiğim insan modellerindendir o.
Asalete ve de zerafete de söylenecek bir şey yok.
Daha ne diyeyim ey okur. Seni sevmeyen ölsün Yvonne(Böyle de arabeske bağlarım icabında).
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
18 yorum:
Çok severek takip ediyorum Yvonne'u. Hakikaten başarılı bir oyuncu. Bence bunda samimi olmasının büyük etkisi var. Beren Saat'ten aynı elektriği yakalamadığımız için sevmiyoruz sanırım. Oysa Tuba Büyüküstün'e aynı antipatiyi beslemiyoruz çünkü kendisi içten davranıyor.
anaa yazabiliyorum şu an.. başka pcdeyim ve sorun yok.. bende niye var o zaman yahu.. hayat beni neden yoruyosun?
yvonne mı? şeytan diyor ki yanaş şuna.. çok concon gitti mesaj köpek gibi hayran olan adam moduna geçeyim..
yvonne.. diziye başlamadan önce bir fotoğrafını görmüştüm ve sadece "güzel" demiştim. bazı insanlar fotoğraflarda gerçek büyülerinden uzak bir görüntü çiziyorlar.. fakat canlı canlı görüldüğü, mimikleri beyne kazındığı vakit oha olmak fiili de çok hafif kalıyor.. ne bilim bi 216 finalinde signs eşliğindeki delici bakışlar.. yuh ulan sen insansan diğerleri ne.. ben hayvanım şahsen, hiç de gocunmam.. onun insan olarka addedildiği bir dünyada hayvanlık bile bir gurur kaynağıdır.. bu türden o kadar çok manyakça belki de sapıkça(ne sapığı kardeşim mülayim aşıklarız(keşke "m" diyebilseydim ama paylaştığım kişiler var malesef :( )) yvonne candır.. can yvonnedır.. ıyk..
böyle güzel oluyormuş yahu.. bir ömür yazabilirim valla ama okuyanlara eziyet olmasın.. bir de buradan diyelim hoşgeldik..
siz de hoş görün e mi..
Böylesi daha gelmez, onu yazayım baştan. Güzellik desen var, her halinden belli, gözleriyle bile gülebilmesi harici detay belirtmiyorum. Yetenek desen var, dizideki üstün performansı konusunda hemfikiriz sanırım. Neşeli, eğlenceli. Röportajlarından, kamera arkası görüntülerinden rahatlıkla anlaşılabilir. Ne güzeller görmüşüzdür buz kalıbı misali, Yvonne aksine baktıkça iç ısıtanlardan. Gerçek hayatında da öyledir eminim.
Bundan böyle daimi takipçisiyim, keşke elden daha fazlası gelse ama...
Güleç yüzlü olması yeterli benim için :)
bir zamanlar turuncu sever bir insandım, damak zevkinin değişmesi gibi renkleri sevme durumum da değişiyor. turuncu şu yıllar pek haz ettiğim bir renk değildir. daha önce de demiştim, bu kız turuncu diye. ve turuncuyu bana sevdiren insandır kendisi. gözüme bir başka görünüyor artık kendisi, turuncu yani:)) sonra burdan her insanın bir rengi olduğuna inandığıma gelmek istiyorum. kişiden kişiye değişir ama öyle insanlar vardır ki, aha bu şu renk! denilebiliyor ortak bir ağızdan.
ve ben de yvonne için diyorum, aha bu turuncu! turuncu deyince hüznü bile umut verici bir canlılık uyanıyor kafamda. ruhu da turuncudur yvonne' un:)) yvonne turuncusu severleri birleşin.
daha turuncu günler göreceğiz, dvdleri sürücülere süreceğiz, turuncu günler göreceğiz yvonne' lu günler.
yvonne' a şiir de geldi. hmm. tamam ben bir duruyum mola vereyim.
soulfrog bi, soluklan bi frozen yogurt yi yiğenim.
fresh feeling babe:))
He anam, Aytek öldürdü beni. Niyse, Chuck'ın rengi nedir sana göre, o kadar da off-topic olmayayım yeterince geyik edemedik diye.
chuck, tam bir renk olarak belirmedi kafamda ilk. sonra belirmeyenlerin açık renk olduğunu hatırladım, fildişi ( bej mi oluyo, kırık beyaz:D hahah) ya da içecekler üstünden tarif edeyim, sütlü kahve ama baya sütlü olan. evet evet rengi o. ( şekersiz ama:))
Ama soulfrog ne ettin sen? Şekersiz sütlü kahve olur mu Chuck ya? Bildiğin laciverttir o benim gözümde. Özellikle içine uzun kollu kahverengi tshirt ve üstüne de kısa kollu lacivert tshirt giydiğinde bir numara bir alternative nerd'dür o benim için. Yiğidodur, candır, kandır, iyi ki böyle bir dizi yapılmıştır! Başkası oynasa bu kadar sever miydik? Örneğin Adam Brody gibi? Bence olmazdı.
Bence de, ya laciverttir ya beyaz(kısa kollu uyduruk buy more tişörtü etkisi). Adam Brody de eski canlarımızdandır lakin Seth Cohen kalacaktır.
sütlü kahve görüyorum onu ben hala. göz renginin etkisi olabilir, ama onun dışında laciverti düşünmedim değil, zaten baksan gömlek etkisinden lacivert görürsün ancak normalde nedense o renkten başka bir şey göremiyorum:))
Pii, tişört demişim yav, gömlek diyecedim, shirt diye ingilizce düşünmüş beynim, başına da bir t ekleyivermiş :P
o değil de günde birkaç doz chuck alıyorsun bünyeye sıkıntı stres kalmıyor. oooohhh coştum yine dalgalanıyorum beeen:P
5 bölüm bitti, 1. sezondan, ah kaldı 8 tane :)) ortaya karışık attım, yalnız olmuyor ama! manzana' ma selam ederim.
valla baştan izlemek süper bişey.. dakika dakika durdurup bir mimiği bakışı diyalogu ekürilerle paylaşmak falan off.. gönül isterdi zirve adı altında olsun bu seanslar ama malesef sap sap izlemeye devam.. aslında zirveyi nip/tuck'ta yapmak lazım yauu eheh.. kendimi yazmış olmak için yazmış gibi hissettim ama bunu neden yazdım bilemicem.. sinmedi içime.. görmemişin gönder butonu olmuş almış.. naparsın..
delete butonu da var barakuda yah:P
ayrıca 15 yorum oldu şurda yvonne yalan mı oldu dedirtmem, yok yvonne için bekleyin diyorum. her anını kareleyip önünüze meze yapmayı planlıyorum. ay yok olmadı meze falan, yeme de yanında yat cinsinden ürünler ortaya koymak istiyorum. lakin tembellik, kalabalık diz boyu. planlar güzel ammavelakin.
nıt nıt nıt, meze filan, ne ayıpça kelimeler öyle. Neyse bende de çok malzeme var daha. Yvonne'dur Sarah'dır, Anna Wu'dur.
Ama gerçekten de birlikte izlemenin keyfi bambaşka. Şu blogu izleyen sayısı artsaydı, zirve bile düzenlenebilirdi. Gerçi chuckmemondays var, her pazartesi 3 bölüm izleyip twitter'da yorum yapıyorlar. Ama yok, birlikte izlemek gibi olmaz o da. Ne çok ama dedim yau, tamam duruyorum. Delete'e basmadan önce.
valla tekrar tekrar bakıyorum şu analize, fotolara falan.. yok arkadaş deli bişey bu.. arada ben mi abartıyorum diye düşünüyorum da ı ıh bakın işte her cinsten insan bitiyor buna =)
ve de en tepedeki ellie bacağı(natalie kulağı, biel baseni, alba duruşu gibi bi motto oldu bu da)na gözüm çarptığında ona da hayavni bi analiz şart diye düşünüyorum.. yakışır yani feci olur.. aslında talip bile olurum öyle bi analize ama aşırı hızdan şarampole yuvarlanabilirim sanırım.. korkuyorum..
Yorum Gönder